GÖMÜLÜ DİŞLER
Sürme yaşı tamamlandığı halde ağız içinde yerini alamamış, kemik ve yumuşak doku içerisinde tamamen ya da kısmen kalmış olan dişler gömülü dişler olarak tanımlanmaktadır.
İnsan fiziki gelişiminde ilk çağlardan bugüne kadar çeşitli devreler geçirmiştir. Kafa ve vücut iskeletinin gelişmesiyle beraber çenelerde görülen değişimlere paralel olarak dişlerin gelişimi, sürmesi, makroskopik yapısı ve sayısının değişmekte olduğu insan evrimini inceleyen birçok bilim adamı tarafından bildirilmektedir. Eskiden daha geniş ve büyük olan çene yapısı zamanla yumuşak gıdalara geçişle beraber küçülmeye başlamış buna bağlı olarak da dişler gömülü kalmaya yani sürememeye başlamıştır.
En fazla gömülü kalan dişler alt ve üst 20 yaş dişleridir. Bundan sonra üst köpek dişleri gelir. Diğer dişlerin gömülü kalma ihtimali çok daha düşüktür.
20 yaş dişleri tamamen ya da kısmen gömülü kalabilmektedir. Gömülü kalma derecelerine göre de oluşturduğu komplikasyonlar değişmektedir.
Genel olarak gömülü dişlerin neden olduğu komplikasyonları şu şekilde sıralayabiliriz:
1- Perikoronitis, yani etrafındaki dişetinde enfeksiyon oluşturması. Enfeksiyonun derecesine göre ağrı, şişlik, ağız açmada kısıtlama gibi şikayetler oluşabilmektedir.
2- Dişeti hastalığına neden olabilir. Özellikle alt gömülü 20 yaş dişleri 2. büyük azı dişinin arkasındaki kemik desteğini zayıflatır ve zaten zor temizlenen bu bölgede dişeti problemleri başlar.
3- Önlerinde yer alan dişlere dayalı pozisyonda gömülü kalmış dişler bu dişlerin çürümesine neden olabilirler.
4- Kist ya da tümör oluşumuna neden olabilirler.
5- Protez kullanımına engel olabilirler.
6- Nedeni belli olmayan ağrılara sebep verebilirler.
7- Ortodontik tedavinin başarılı olmasına engel olabilirler.
Gömülü dişler sayılan bu nedenlerden korunmak için cerrahi olarak çıkartılabilirler. Önemli olan cerrahi müdahale zamanına karar verilmesidir. Gömülü dişerinin çekilip çekilmeyeceğine ya da ne zaman çekilmesi gerektiğine cerrah hastasıyla konuşarak onun şikayetlerini dinleyerek karar vermelidir. Eğer diş herhangi bir enfeksiyona neden olduysa, ağrıya neden oluyorsa yada herhangi bir şekilde kendini hissettiriyorsa o dişin alınması gerekmektedir. Bazen herhangi bir sıkıntıya neden olmayan gömülü dişlerin de alınması gerekebilir. Bu dişin kemik içinde ne şekilde gömülü olduğuna ve etrafındaki diğer dokulara(kemik, komşu dişler, yumuşak doku ve sinir yapıları) zarar verip vermemesine göre çekimine karar verilebilir. Bazı durumlarda da hekim çekim yerine uzun süreli takibi önerebilmektedir. Bu tamamen gömülü dişin durumuyla ilgilidir ve her hastada hatta aynı hastanın her gömülü dişinde değişebilmektedir. Bunun doğru değerlendirmesini çene cerrahisi uzmanı yapmalıdır.
Gömülü dişlerin çekimi lokal anestezi altında rahatlıkla yapılabilmektedir. Bir seferde bir ya da daha fazla sayıda gömülü diş hastanın tercihine göre alınabilir. Çok korkan hastalarda ise sedasyon ve genel anestezi uygulamaları yapılabilmektedir.
Anestezi yapıldıktan sonra gömülü diş yaklaşık 15-20 dakikalık bir operasyonla çıkartılmaktadır. İşlem sırasında hasta ağrı hissetmez, sadece ağzının içinde çalışıldığını, dokunma ve basınç duyularını hisseder.
Gömülü diş operasyonundan sonraki süreç normal diş çekiminden farklıdır. Operasyon sonrası oluşan ödeme bağlı şişlik hemen hemen her hastada olmaktadır. Şişliğe bağlı olarak oluşan ağız açma kısıtlılığı ve sert şeyleri çiğneyememe de normal karşılanan şikayetlerdendir. Bu şikayetler genelde ilk birkaç günü görülür, sonraki günlerde yavaş yavaş azalır ve geçer. Bu süreçte hasta verilen ilaçları düzenli kullanmalı ve hekiminin tavsiyelerine uymalıdır. Operasyondan 1 hafta sonra yani dikişler alındıktan sonra genelde bu sıkıntılar geçmiş olur.
Gömülü diş operasyonlarında önemli olan dişi çıkarırken kemiğe ve çevre dokulara zarar vermemektir. Bu nedenle işlemin uzman hekim tarafından, uygun sterilizasyon şartlarında yapılmasıdır.